15 Mayıs 2014 Perşembe

Ve içimdeki Çocuk Ölüyor...

AYHAN ÇUBUK
Çok Sevdiğim bu şarkıyı dinlerken bile tadım tuzum yok aslında ama yazmam gereken sorunlarım ve bilinmesi gereken gerçeklerim olduğu için bazen yazma ihtiyacı duyuyorum ..

Ve yine bir gece yarısı nöbetinden düşüyor gönlümden bu satırlar... Bir de bir ses bölüyor sessizliği... Geceme yoldaş bir ses var kulaklığımdan yükselen... Sonra tanıdık olaylar, tanıdık tepkiler, tanıdık bir cümle düşüyor hatırıma .. Başımı kaldırıyorum gökyüzüne, bir yıldız , Su sıralar korktuğum karanlığın ortasından sızıp geliyor sanki .. Yalnız değilsin, korkma ben buradayım diye çığlıklar atıyor .. Hafif bir tebessüm oturuyor yüzüme .. Hoşnutsuz da değilim gerçi bu durumdan .. Soruyorum kendime .. Sahi en son ne zaman oturmuştu bu masum tebessüm yüzüme diye düşünüyorum .. Yine sana varıyor yollar .. Bir an zihnim benimle dalga geçiyor gibi oluyor .. Oysa, kafam gayet yerinde .. Ürperiyorum .. Ruhum gezintiye çıkmış sanki, bedenimle kalakalmışım öyle .. Soğuğun etkisi olsa gerek, kendime geliyorum .. Şehrimde serin havalar hakim olmaya başladı.. Her an üşüyorum, sonra bir an geliyor .. Günde birkaç defa yüreğime ısıtmaya gelişin, muhabbetinle sarıp sarmalayışın .. Sahipsiz mektuplarımı, gece nöbetinden mektuplara dönüştürdüğün için, muhabbetimizin satır aralarında ikimizi ortaya koyduğun için .. Varlığın için, yaşattığın güzellikler için .. Her ne sebep olursa olsun .. İyi ki varsın yalnızlığımda ve hiçliğimde …
 ASLINDA
 Seni Yazmak İçin Kuvvetli Bir Yürek Lazım...! Olabildiğince Kafiye Olmamalı Uyum Barındırmamalı ki, Seni Tam Olarak İfade Edebilsin... Seni Yazarken Titreyen Yüreğimin Çığlıkları Yansımalı Yazılarıma...Tarafsız Olmalıyım Seni Yazarken, Bir de Senin Kadar Duyarsız, İhtiraslarının Ateşi Kadar Sıcak Bakışlarının Soğuğu Kadar da Temkinli Yaman Çelişkiler İster Seni Yazmak, Direnişe Hazır Olmak, Kanı Kurumuş Yaralara Aldırmamak Lazım... Seni Yazmak İçin Şimdi Hangi Kalem Gönüllü Olur? Hangi Kağıt Kabullenir Seni Üstünde Taşımayı? Seni Çözemeyen Beni, Seni Bilmeyen Seni Hangi Şiir Hangi Beste Kabul Eder? Seni Yazmak için Bir Deli Olmak Lazım Anlatılacak O Kadar Çok Şey Var ki, Hangisinden Başlasam, Hangisini Önce Anlatsam Bilemiyorum...Susmak ve seyret etmek istiyorum sadece … Susuyorum artık... Sustukça susuyorum. Sustukça, üzerime gelen insanlardan kurtarmak için ruhumu, suskunluğuma sarılıyorum. Ama yine de saplanıyor yüreğime bazı kelimeler. Bazıları da acıtıyor üstelik…Anlam veremediğim şeyler canımı sıkmasına rağmen mutlu olmaya çalışıyor… Sessiz geceler benim için sığınılan bir liman sanki. Kendimi bulup bulup kaybettiğim karanlıkta, şöyle bir uğradığım kelime hazinem de bir anlam ifade etmiyor. Düşünüyorum da bu güne kadar hep; gibi yazmışım, gibi okumuşum, gibi söylemişim ve en önemlisi sevmişim... Elbette hiçbir şey, ben ol deyince olmaz. Bunu biliyorum ama zaman da geçiyor hızla. Tükenmez sandığım bütün sözler bitiyor ve ben de yavaş yavaş tükeniyorum... Onca yıldan sonra; hayata dair ne kaldı ki elimde? Kocaman bir hiç! Öyleyse neden bunca çaba, neye bunca isyan… Öyle anlamsız ki yaşadığım hayat. Her şey az sonra gerçekleşecekmiş gibi duruyor, elimi uzatıyorum tutmak için, kayboluyor. Benim dışımda kopuyor bütün kıyametler ve ben kendime uyan bir kıyamet beğenmiyorum. Kalbime bir kurşun sıkacak gönüllü katilimi arıyorum ya da yüreğime su serpecek elin sahibini... Toprağa ateşi düşürecek, denizi yakamozlarla süsleyecek sesin sahibini… Artık basit şeyler bekliyorum yaşamdan. Örneğin, kimselerin bilmediği sırlarım olmalı ölürken... Kimselerin gitmediği sokaklarım olmalı... İçimi kanatan özlemlerle yaşlanıp, sonra da sessizce gitmeliyim bu dünyadan. İşte yine susuyorum; siyah bir geceye dönüyor her anım ve dinlediğim her şiir kanatıyor yaralarımı. Ve İçimdeki çocuk ölüyor...

BÜYÜMELİYİZ HİÇ BİR ŞEYİ TAKMADAN
 DÜŞÜNMEDEN SADECE BÜYÜMELİYİZ...